22 Aralık 2013 Pazar

Yunan Mısır Ortaya Karışık (Glogster) ( '_' )



Bu zaman Kadar Yaptığımız Herşey (Storify) (*__*)




http://storify.com/Arkeolog/antik-dunya-ya-kucuk-bir-gezinti

Myra Antik Kenti (Podcast) :=)


Myra Kaya Mezarlar :) 

Aziz Nicholas Kilisesi Görünümü

Aziz Nicholas namı değer Noel Baba 



       Myra, günümüzde ki ismiyle Demre diye geçen, Antalya'ya bağlı antik bir kent. Likya'nın bu güzel kenti Kaş-Finike arasındaki çarpıcı kaya mezarlarıyla ünlü. Aynı zaman da Aziz Nicholas'ın piskoposluk yaptığı yani Noel Baba efsanesinin geçtiği kent. Bu sebeple  de Orta Çağ boyunca ününü sürdüren bir kent olma özelliği de taşımaktadır.
           Kaya mezarlarının üzerinden ki tepeye kurulan Myra, daha sonraları aşağı inerek genişlemiştir.  Bu kaya mezarlarında ele geçen ilk sikkelerinden dolayı antik kentin 5. yüzyılda var olduğu anlaşılmakta. Roma dönemlerine ait kentin harabeleri alüvyon yelpazelerinin altında kalmış. Kentin ortasından geçen Myros Çayı deniz ticaretini geliştirmiş ancak korsanlar tarafından sıkça işgale uğramıştır. Bu sebeple Myra'da tahrip olmuşluğu fazlasıyla görmek mümkündür. Çayın sık sık taşması ve bu taşma nedeniyle yapıların toprakla dolması Myra'nın dönemsel ruhunu değişmesine sebep olmuş. Meydana gelen depremler göçe neden olurken aynı zamanda yıkıntılara da sebep olmuş örneğin; antik tiyatro yıkılmış, daha sonradan yapılmıştır. Bu nedenler Myra’nın kentden daha çok köy hüviyetine bürünmesine olanak sağlamıştır. Yine de Roma Devri mezar anıtı gibi günümüze kadar korunmuş anıtları da bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi antik tiyatrodur. Kayalara oyularak yapılan bu tiyatro daha sonra arena olarak kullanılmış ve bu nedenle de bazı düzenlemeler yapılmıştır.

 



        Myra'nın tarihine ait en önemli eseri ise Aziz Nikolaos Kilisesi diğer bir adıyla da Noel Baba Kilisesi. Bu kilise Aziz Nicholaos'ın ölümü ile yapılmış ve Noel Baba'nın naaşının bir süre burada yattığı daha sonra kemiklerinin İtalyan denizciler tarafından Bari'ye götürüldüğüne inanılır. Günümüz de kilise koruma altında ve siz özel ziyaretçilerini beklemektedir …


21 Aralık 2013 Cumartesi

Karışık Bir çalışma (Pinterest) ;))))





Berlin


Gerçekten büyük emekler :) :DD


Bergama Zeus Sunağı "Yüce Zeus Sizi Korusun" (Tövbe YAREBBİM)



Mezarcılık işte ne yaparsın (^_^)


 

Çanak Çömlerkere gel vatandaş :) :)))





28 Kasım 2013 Perşembe

Laodikeia Antik Kenti (Flickr) (*_*)



Gezilesi bir yer 



Her geçen gün gözlerinize inanamayacağınız güzellikler ile karşınıza çıkıyor..... 

İnceliğe bakar mısınız..... Göz alıcı.... 

Bir Arkeolog için ne kadar da önemlidir mozaikler.... 


12 Kasım 2013 Salı

Antik Yunan'da Günlük Yaşam



Antik Çağ Yunanlıları güne kahvaltıyla başlayıp genel olarak kahvaltıda incir, üzüm gibi meyvelerle beslenmişlerdir. Ana öğün, ikindi vakti sayılırken bu bir çeşit ikinci kahvaltı yerine geçmiştir. Esas yemekte et, balık ve kabuklu deniz ürünleri ile lahana, fasulye, mercimek gibi sebze yemeklerini tercih etmişlerdir. Kahvaltıdan sonra alt tabaka insanları günlük işleriyle uğraşırken, diğerleri Agora (şehirle ilgili politik, dini, ticari her türlü faaliyetin gerçekleştiği alan) ve Gymnasium'a (beden eğitimi ve spor yapılan aynı zamanda da sosyalleşme ve entelektüel uğraşlar için kullanılan yerler) gitmişlerdir.

Akşamları ise evin erkeği (baba) ve oğlunun düzenlediği şölenler yaygın olurken, bu şölenlere kadınların katılması yasaklanmıştır. Eski Yunanlılar günlük yaşamda dikdörtgen bir kumaşın iki ucunun birbirine dikilmesiyle yapılan bir çuvalı andıran Khiton ve uzun pelerine benzeyen Hymation'u giymişlerdir. Kadınlar hymationu khitonun üzerine giyerken, erkekler vücutlarına sararak kullanmışlardır. Peplos da bir giysi çeşidi olup genelde kadınların giydiği yün ya da ağır kumaştan yapılan, dikişsiz, ikiye katlanmış kumaş vücudu soldan sağa sarıp bir omuzu açık bırakan ve iğneyle tutturulup, beline kemer bağlanan bir giysi olup yaygın olarak kullanılmıştır (günümüzde modern kadının giyim ve tulumlarında etkilerini sıkça görmek mümkündür). Yün ya da ketenden yapılan giysileri evin sahibesi, kızları ya da varsa köleler tarafından dikilmiştir. Petatos adı verilen geniş kenarlı şapkalar ise özellikle yolculuklarda güneşten korunmak için kullanılmıştır.

Dans, Yunan toplum hayatında önemli bir yere sahipken çok nadir olarak kadın ve erkekler beraber dans etmiştir. Dansın ruhu ve fiziği koruduğuna inan Yunan halkına ait komik, savaş, dinsel, evlilik, cenaze ve festivallerde yapılan yaklaşık 200 tane dans çeşidi vardır. Evlilik törenleri ise karanlık çöktükten sonra başlar, gelin kafası örtülü şekilde evinden alınarak damadın evine götürülür. Ailesi ise ellerinde hediyelerle arabayı yürüyerek takip eder. Gelin ve damadın arkadaşları ise meşalelerle yolu aydınlatıp, kötü ruhları kovmak için müzik çalarlar. Törende geline bir elma ya da bir meyve parçası yedirilir. Çifte sepet ve sandıklar içinde takılar, aynalar ve parfümler hediye edilir. Son olarak köleler de Yunan toplum yaşamında hayli kalabalık bir nüfus olarak yer edinmişlerdir. Köleler Eski Yunan dünyasında istenildiğinde alınıp satılan ve ömrünün sonuna kadar hizmet vermek zorunda olan bir eşya gibi görülmüştür.

*~* Alıntı *~*

Kaynak: 
http://birgunbiryerde.blogspot.com/2012/10/antik-yunanda-gunluk-yasam.html

Antik Dünyaya Küçük Bir Gezinti (Video) (-_-)